Siyer (سير) kelimesi gitmek, yürümek, harekete başlamak anlamındaki s-y-r (ر-ي-س) fiilinden türetilmiştir ve sîre (سيرة) kelimesinin çoğuludur. Arapça’da farklı anlamlarda kullanılmasına rağmen terim olarak es-sünne çerçevesinde âdet, gelenek anlamında Hz. Peygamber’in sünneti, yol, eda, tavır ve hal anlamlarına gelmektedir.[1] Siyer kelimesi ile birlikte kullanılan meğazi (مغازي) ise mağzâ (مغزي) kelimesinin çoğuludur ve savaş hikayeleri, savaş mekanları gibi anlamlara gelmektedir.[2] Dolayısıyla siyer-meğâzi ilmi Hz. Peygamber’in doğumundan vefatına kadar hayatını ve şahsiyetini, tebliğ faaliyetlerini, siyasi ve askeri mücadelelerini kronolojik olarak konu edinen bir ilim dalı olmaktadır.[3]
Siyer ayrı bir ilim dalı olarak kendine has bir takım özelliklere sahiptir. Ancak burada siyer ilminin bütün yönleriyle özellliklerini ortaya koymadan ziyade tefsir ilmi bağlamında konu olabilecek belirgin özelliklerine dikkat çekilecektir.
Bu anlamda ilk olarak, siyer kaynaklarının içerdiği konuları zaman sırasına göre peş peşe vermeyi öncelediklerini söyleyebiliriz. Mevcut rivayetlerin dizi halinde tarihlendirilmesi aynı zamanda olaylar arasında sebep-sonuç bağının da ortaya çıkmasını sağlamaktadır. Siyerde konu başlıkları halinde zikredilen olaylar kendi içinde bağımsız birer hadise kesiti olmasının yanı sıra aynı zamanda kendinden sonraki olayın sebebini oluşturmaktadır. Diğer yandan aynı hadise kendinden önceki olayın sonucu olarak meydana gelmesi itibariyle de bir olaylar örüntüsü içerisinde değerlendirilmektedir. Bu şekilde okuyucu siyerde meydana gelen olayları zihninde bir sıra halinde kategorize ederek özelde İslam tarihi genelde ise dünya tarihi içerisinde…
Dergiye abone ol! (iOS) Dergiye abone ol! (Android)