Yüce yaratıcının, insanlara hayat rehberi olarak vâzettiği din, tarihin çeşitli dönemlerinde peygamberler ve kitaplar vasıtasıyla insanlara ulaştırılmıştır. Toplumlar, gönderilen peygamberlerin rehberliğinde kutsal kitaplarını anlayıp yorumlamaya çalışmışlardır. Son din olarak gönderilen İslam ise önceki peygamberleri ve kitapları tasdikleyen ve tamamlayan bir inanç sistemidir. İslam’ın doğru anlaşılması, ancak bu dini inşa eden Kur’an-ı Kerim’in doğru anlaşılmasıyla mümkündür. Kur’an’ı anlamak ise, ayetlerin içinde indiği coğrafyanın ve toplumun yapısını, özellikle de o toplumda bir birey olarak yaşayan Hz. Peygamber’in hayatını anlamayı gerekli kılmaktadır.
Kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim, Hz. Muhammed’in hayatını bir bütün olarak ele alan siyer ilmi içerisinde farklı bir yere sahiptir. Bu noktada Kur’an, ilahi bir kitap olmakla birlikte, aynı zamanda tarihi bir döneme de şahitlik etmektedir. Siyer ile Kur’an ayetleri arasındaki bu önemli ilişkiyi, bize daha çok esbâb-ı nüzul rivayetleri haber…
Dergiye abone ol! (iOS) Dergiye abone ol! (Android)