PROF. DR. M. HANEFİ PALABIYIK*
1.İslâm İlimler Geleneği ve Siyer
Siyer, İslami ilimler geleneği veya geleneksel İslami ilimler tasnifinde yer almaz. Hatta bunun üst başlığı olan İslam Tarihi de yer almaz. Peygamberler Tarihi veya klasik ismiyle Kısas-ı Enbiya da, sonraları ders olarak konup okutulmuş olmakla birlikte, günümdeki tarih anlayışında değil, sadece kıssa, efsane ve mucizeler bağlamında peygamberlerin hayat hikayeleri tarzındaki anlatılardan ibarettir. Bu durum yani tarihin ilimler tasnifi içinde yer almaması, aynen Batıdaki ilimler tasnifinde olduğu gibidir. Bunun yanlış veya saçma olduğunu söylemenin bir anlamı ve karşılığı olduğunu söylemenin de yanlış olduğunu düşünüyorum. Çünkü durum Tarihe/Siyere yüklenen anlam ile alakalıdır. Biz Siyeri, medreselerde yıllar sonra okutulan müstakil bir ders olarak görürüz; ama görmesek de, gelenekte onu görmemiz gereken yer vardır ve bellidir. Burası tefsir bilhassa fıkıhtır. Hz. Peygamber’in hayatını bilmek, hadisleri bilmek gibidir yani bir olay karşısında verilecek cevap veya getirilecek çözümleri sunmada, metinlere müracaat ettiğimizde çıkaracağımız sonuçlar için gerekli olan malzemeyi bulmak için lazımdır. Diğer açıdan bizim bugün …
Dergiye abone ol! (iOS) Dergiye abone ol! (Android)