-Allah Tasavvuru ve Vahiy
İslam inancının temeli tevhit inancıdır. Bu nedenle İslam inanç ilkelerinin savunulmasını amaç edinmiş bir ilim olan Kelam’ın ilk konusunu tevhit oluşturmaktadır. Tevhidin anlaşılması diğer esasların anlaşılması için de ön-şart olmuştur. Tevhid, Allah’ın var olduğundan çok O’nun birliğini ve eşsizliğini ifade eder. Nitekim Kur’ân ifadelerine yansıdığı ve Arap antropolojisinin ortaya koyduğu gibi, Araplar bütün ilahlardan daha yüce ve üstün yaratıcı tek bir ilahın varlığını kabul ediyorlardı. Kur’ân onların bu kabulünü temel alarak[1] zihinlerini şirkten tevhide ulaştırmayı amaçladı. Allah’a ulaşmada/yakınlaşmada aracılık yaptıkları ya da yeryüzünde kendilerine yarar-zarar sağladıkları inancıyla taptıkları putların herhangi bir güce sahip olmadığını açıkça vurgulayan Kur’ân, Allah’ın insana olan yakınlığını vurgulamıştır. Buna göre Allah, insanın ulaşamayacağı kadar uzaklarda değil, bilakis özenle yarattığı insana yakındır.[2]
Kur’ân’ın dilinin tenzîh ile teşbih arasında hassas bir dengede yürüdüğünü görmek mümkündür.[3] Ancak akıl ve kavrayış sahibi okuyucular için, metnin insanı tenzihe ulaştırmayı amaçladığı kapalı bir husus değildir. Kur’ân’da kullanılan teşbih söyleminin teolojik tartışmalarda ele alınan yönüne takılmadan bunun …
Dergiye abone ol! (iOS) Dergiye abone ol! (Android)