Kehânet, sezgi veya bir tür ilhamla, ya da bazı işaretlerin yorumuyla ileride meydana gelecek olayları önceden görme ya da haber verme, gizli veya esrarengiz bilgiyi ortaya çıkarma faaliyeti, netice itibariyle gaybı bilme iddiasında bulunma; kâhin de ise bütün bu faaliyetleri gerçekleştiren kişiye verilen isimdir.[1]
Bu yönüyle kâhinlerin gerek birtakım ruhlarla, gerek manevî varlıklarla, gerekse bizzat ilahlarla irtibata geçmek suretiyle diğer insanlara fayda ve zarar verebilme kudretine sahip oldukları kabul edilir.[2]Bütün ilkel kavimler gibi cahiliye Arapları da kehânete son derece düşkündüler. Onlar, genelde kâhinlerin cin ve şeytanlarla irtibatlı olduklarına inanırlardı.[3] Araplara göre kâhinler bütün hadiselerin gerçek sebebi olan ruhlarla da ilişkileri bulunan insanlardı. Bu sebeple onlar,irtibatlı bulundukları ruhlar yardımıyla gaipten haber vermek, geçmişin…
Dergiye abone ol! (iOS) Dergiye abone ol! (Android)